top of page

Tiyatro Çalışmalarının Bireyler İçin Niteliklileştirici Tarafları


1) Yardımlaşmayı öğretir: İnsan, günümüz sistemine göre yalnızlaştırılmaya ve tüketmeye alıştırılmaya çalışılsa da sosyal bir canlıdır ve üretmeye yatkındır. Bu yüzden üretmek ve dayanışmak zorundadır. Tiyatro doğası gereği bunlarsız olamaz.


2) Eyleme geçme yeteneğini geliştirir: "Ayinesi iştir kişini lafa bakılmaz" demiş atalarımız fakat herkesin herşeyi bildiği ve yorumların, beğenilerin paylaşımların arasında boğulduğumuz bir çağda bize harekete geçmenin önemini hatırlatır.


3) Anlamadan seslendirmeyi değil yorumlayarak okumayı öğretir: Tez-Antitez-Sentez çağını geride bıraktığımız bu post-truth (gerçek ötesi) çağda bize yeniden sorgulamayı ve biatın kusurlarını gösterir. Cevap vermek için değil anlamak için dinlemeyi öğretir.


4) Topluluk önünde konuşmayı geliştirir: Makinelerin ve yapay zekanın hemen herşeyi yapabileceği günlerin şafağındayız. Sadece insanın yapabileceği "belagatli hitabet" elimizdeki yegane meslek olduğunda hazır olmamızı sağlar.

5) Doğru ve tonunda konuşmayı sağlar: İnsan temelde dinlenilmek ister. Bu onun var olduğunun kanıtıdır. Dinlenebilmek için ise güzel konuşmak elzemdir. Ne demiş Brecht; "Bana ne anlatırsan anlat ama önce beni eğlendir". Tiyatro buna yardımcı olur.


6) Estetik algısını geliştirir: Bazı çirkinliklere o kadar çok maruz kalıyoruz ki alışıp "güzel" zannediyoruz veya daha kötüsü Hannah Ardendt'in tanımladığı Kötülüğün Sıradanlaşması (Banalleşmesi) tuzağına düşüyoruz. Bizi bu hatadan döndürebilecek yegane şey gelişkin estetik algısıdır.


7) Başka sanat dallarına ilgiyi sağlar: "Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" diyen Atatürk'ün sıkı bir hayranı olan Müjdat Gezen bir kitabında "ben olsam okullarda Türkçe, Edebiyat, Dilbilgisi, Resim, Müzik, Elişi, Beden Eğitimi derslerini kldırır sadece tiyatro dersi koyardım" yazmıştır. Tiyatrocu ve öğretmen olanlar bilir yukarıda yazan tüm dersler aslında tiyatro çalışmalarının birer parçasıdır.

8) Sorumluluk duygusunu geliştirir: "Söz senettir" derlerdi eskiden. Kimi sporlarda kırmızı kart veya sakatlanma sonucu takım eksilir ama takım oyunu devam edebilir. Fakat tiyatro öyle bir takım oyunudur ki tek bir oyuncu, dekorcu, gişeci bile sorumluluğunu yerine getirmezse takım çöker. O yüzden yeteneklilerle değil sorumluluk sahipleri ile yapılması tercih edilir.


9) Hastalıklı toplumların, sağlıklı bireyin kişiliğini ezmesini önler: "Cehennem acı çektiğimiz yer değil, acı çektiğimizi kimsenin bilmediği yerdir" demiş Hallac-ı Mansur. Malesef kimi insanlar hastalıklı toplumlarda kendileri oalmadıkları için ya olmadıkları biri gibi davranarak ya da uyumsuz damgası yiyerek yaşamak zorunda kalmaktadır. Tiyatro sahnede dahi olsa insanın kendisi olabileme şansını verir. Oysa ne diyor Jung "bir ailenin en büyük trajedisi anne ve babanın yaşanmamış hayatlarıdır". Özellikle çocuğunu (veya müstakbel çocuğunu) sevenlerin tiyatro ile ilgilenmesinde büyük fayda vardır.


10) Beden ve ruh farkınladığını artırır: Aristo "İnsan doğası gereği bilmek ister" ve "Tüm bilgeliğin başı kendini bilmektir" demiştir. Tiyatro insanın, gerek fiziksel çalışmalar ile bedenini gerekse duygusal çalışmalar ile hislerini ve duygularını farketmesini sağlarken "kendinin daha iyi bir versiyonu" olma yolunda bitmek bilmeyen yolculuğu için bir yol arkadaşıdır.


İdris Güllüce sahnesi ve diğer sahnelere bekleriz...


Murat

Comments


bottom of page