top of page

Mevsimler bile rol yapıyor...



Herkese merhabalar,

İki gün değil sanki beş gün yazmamış gibiyim.

Her gün çok fazla şey yaşıyorum, en az beş kere duygu ve ruh hali değiştiriyorum.

Keşke burada istediğim gibi her şeyi anlatabilsem. Yazmak ve yoga yapmak bana çok iyi geliyor.

Bu sayfayı rumuzlu yazsaydım keşke :))



Eskiden gül cemalimden anlaşılırdı her halim. Sanırım ben de rol yapmayı öğrendim artık.

Ya da kendimi kandırıyorum.

Rol mü yapıyoruz yoksa mahremiyeti güzel bir maskeyle gizlemek normal mi?

Günde kaç kez rol yapıyoruz?

Şimdi düşününce bana da normal geldi. İş yerinde iş arkadaşım arkada ağlayıp öne geçip müşteriyle ilgileniyor.

Her nasılsın diye sorana dürüst olsak kaos mu çıkar?

Hem ben bile negatifliği kaldıramıyorum uzaklaşıyorum. O zaman güler yüz antidepresan diyebilir miyiz?

Hep merak etmişimdir bu antidepresan ilaçlarını. Nasıl bir değişiklik yaratıyor?


Mevsimler bile rol yapıyor. Banane banane.

Meyve ağaçları çiçek vermiş, kuşlar bahar geldi diye şakıyor.

Şapşikler.


Cumartesi akşamı Tuzla sahilde Mor Salkım balıkçısına gittik.

Lezzetli mezelerini ve balıklarını yedik sonra dansssss.

Herkesin hayali olan, her şeyi bırakıp deniz kenarına yerleşmek hayalini bizzat gerçekleştiren arkadaşlarımız

ziyarete geldiler. Işık saçıyorlardı. Beyfendinin teni hala yanık, hanımefendi de güzelliğine güzellik katmıştı.

Kurduk dostlar meclisini. Kadınlar olarak yönümüzü sahneye aldık erkekleri de ağaçlara bakan yöne oturtup,

uzuuunn bir masa olduk Sıla'nın klibi gibi.


O zaman bugünkü şarkımız Sıla'dan -İnşallah


Orada karşılaştığımız bir tanıdığımız beni sahilde otururken görmüş. Yine yazıyor bizimki demiş içinden.

Aslında geğire geğire kahve içiyordum Pınarcığım sana selam olsun.


O uzun masa ve sevgi.

Bazı anların verdiği duygu çok ender oluyor.

Tatmin.


Birileri giriyor, birileri çıkıyor hayatımızdan.

Her giden bir şeyler öğretiyor. Anlayabilene...

Ben kendi adıma çok ders çıkarıyorum. Çünkü kendimi uzun süre yiyip bitiriyorum.

Acı çekmek hobimdir.


Her sabah güneşi gördüğümde ayıların bir türlü kış uykusuna yatamaması da bana acı verir.

Kafka'nın sözleri de,

Rupi Kaur'un şiirleri de,

Beton harclarının sağlam olmaması da,

Dinlediğim belgesel yorumlarını konuşacak birini bulamamak da,

Göbeğimdeki piercingin külotlu çorabıma takılması da çok acı verir.


Görmeyeli Tuzla sahil yürüyüşçüleri değişmiş. Bir iki sima dışında herkes yabancı geldi.

Size videolar attığım ağaçlıklı yolda kepçeler İsabella oynuyor.

Ben oynayınca benim göbek sallanıyor.

Yaz dönemi ablaları, maskülen amcaları yok.

Kış dönemi sporcu meraklıları daha kaslı.

Ağustos böceği, karınca misali.


Ben yine ortada.


Ne ağustos böceği ne karınca.

Arafta bir Hasret.

Ankisiyetem bozuksa daha da şevkle çıkıyorum bisiklete.

Neden?

Yalnız kalmak mı?

Denizin ufuk çizgisi mi?


En yakın arkadaşım bir süredir Antep'te.

Seni çok özledim gel artık.

Antep diyince aklıma Beyran geldi.

Bir beyran çorbası bir de tavuklu udon çorba (çin) tek geçerim.

Tuzla sahile inerken Niwa Restaurant var. Çin mutfağı diyip geçmeyin. Adamlar işi biliyor.

Yanına yemek söylemeye bile gerek yok öyle doyurucu.


Antep mutfağı ve Çin mutfağı mı ?

Öyle araftayım işte.

Ama hiç bir yemek adanayı lahmacuna dolayıp dürüm yapıp yemenin yerini tutamaz.

Hele hele.


Yanıma hamile bir kadın oturdu.

Elektriği de güzel bulunca kız mı erkek mi diye sormadım.

Direk adı ne olacak dedim.


-Kimin? dedi.


-Çocuğun. dedim


-Hangi çocuk dedi.


-Karnınızdaki dedim. Gülümseyerek.


Kadın hiç gülümsemedi.

Hiç.

Ben hamile değilim dedi. Çift başım varmış gibi bakarak.

Abla neden kızdın şimdi.

Yanlış anlamış olamaz mıyım yahu?

Bekle beş seneye kadar ben de sana benzeyeceğim zaten.


Ben olsam adı Ödem olacak derdim. Ne var yani.

Sonra üç beş gün söve söve anı olarak anlatırdım.

O da beni, gerizekalı kadın çocuğun adını Ödem koyacakmış diye anlatırdı.


Menüsküs ameliyatına girerken de doktor bana çift başlıyım gibi bakmıştı.

Körebe oynarken yırttım ne var yani .

Futbol spor da, körebe değil mi?


Off of...

İçim öyle denize girmeyi çekiyor ki.

Narin ayaklarım üşüdü içeri gireyim.

Bugün de böyle.


Hoşçakalın !

Sağlıkla kalın.


Not: Sigarayı azalt Hasret.

Comments

Couldn’t Load Comments
It looks like there was a technical problem. Try reconnecting or refreshing the page.
bottom of page