Tuzla Belediyesi’nin Kültür Sanat Etkinliklerinde,
Bu hafta Fehmi Demirbağ önderliğinde Türkiye’de bir ilk olan “Çizgi Roman Okulu’nun atölye sergisi vardı.
Birbirinden yetenekli, pırıl pırıl gözbebeklerimizin sevgi dolu kalpleri ve şefkatli kalemlerinden çıkan çizgi roman sergisini gezdim.
Hep istediğim bir şeydi, benim için kıymetli olan Fehmi Hoca’m namı diğer “HEROTÜRK” ile sohbet etme şansım oldu.
Görüşlerini severek dinledim, feyz aldım.
Çocuklara olan hoşgörülü ve şefkatli tavrı her ebeveyni oldukça mutlu etmiş görünüyordu.
-Kızıma sorular sordu, ondan önce ben cevaplamaya başladım ‘sana ne’ dedi bana çok haklıydı bence.
-Evet, bana ne çocuk kendini ifade edebilir pekâlâ anlatabilir bana ne…
-Çocukların özgüvenini önce biz baltalıyoruz galiba onlar yerine konuşuyor, onlar yerine seçim yapıp karar veriyoruz.
-Hayallerine saygı duymanın ne denli önemli olduğunu konuştuk…
-Yazmanın, çizmenin öneminden bahsetti…
-Umutlu ve güven içinde yaşayıp yaşatmaktan söz etti…
-Değerlerimizin değerinden…
-Zamanın bitmesine üzüldüm doğrusu.
-Divan edebiyatında gül ve bülbül ne kadar vazgeçilmez ise âşık ve maşuk için,
-Çocuklar için kâğıt ve kalem de öyle.
-Diyebilirim ki; çizgi roman, o kirlenmemiş hayal dünyalarında olup biteni anlatma şekilleri,
-Duygu ve düşüncelerin çizgilerle dansı, masumane çocuk sanatı.
-İçimizde hiç büyümeyen bir çocuk var ya işte onu susturmayalım, bekletmeyelim, sırası değil demeyelim o çocuk büyümek için sizin parçanızı beklemiş olamaz mı?
-En iyi büyüme arkadaşınız sizin kızınızdan başkası olamaz, kendimizi yeniden ve bilinçli olarak tekrardan büyütelim; onları çizgi romana yönlendirelim, birlikte hep ifade edemediğimiz, cesaret edip de bir türlü dışarı çıkaramadığımız, rengârenk dünyamıza alalım birlikte koşalım, hep uzaktan baktığımız o bahçede…
TUZ Gem’e beklerim fikir arkadaşlarımı.
Güzel yazi💜