Çayım bile demlenmiyor inatlaşıyor benimle, bugün değil diyor sanki uyanmaya ihtiyacım var.
Nihat Doğan'dan ‘Antideprasan ‘ dinleyen biri kadar neşeliyim işte.
Kırk tane alarm kuran bir ben miyim ? Enikonu çalıyor da kapatmaya üşenen bir ben miyim?
Gökyüzünün bu tonu yağmur hissiyatı veriyor ama nerede çamur yağacak diyorlar.
Dışarı çıkınca yer ile göğün bütünleştiğini görüyorsunuz artık binalarımız grinin elli tonu gibi nerede o anasınıfı renkleri cıvıl cıvıl ya da panjurlu evler Fransız balkonlara bıraktı yerini yenildi alafrangaya.
Sahile gidip çay iç diyor bir yanım öcünü al şu demsiz stresli çaydan da bir gerçek var Tuzla’da yaşıyorum ama sahile haftada bir gidiyorum.
Denize aşığız galiba ondan diyorum ben , olduğunu bileyim gitmesem görmesem de olur.
Bir kameriyeye oturdum doğrusu başka bir şey düşünüyordum.
Kameriyeyi şömine niyetine kullanmışlar bağırmak kızmak istedim de kime?
Ele avuca sığmayan sorumsuzluğa mı ?
Çocuk parkları yıpratılmış tahrip edilmiş gün gün okuyorum şikayetleri.
Niye ?
Amaç ne ?
Zarar verince mutlu mu oldunuz hangi egonuzu tatmin ettiniz ?
Ters mi baktı, kötü mü konuştu ?
Doğayı neden sevmiyorsunuz, isyancı ruhunuzun cezasını devlet mi ödeyecek mi ?
Kendi halinde dönüp duran Dünya mı suçlu o mu icat etti kötülüğü yoksa siz mi ?
Anlam veremiyorum işte birileri yapmaya çalışırken birileri fütursuzca bozuyor.
Bu gibiler yüzünden koşu bandında ilerliyoruz.
Eğitime bağlamıyorum bile olayı …
Comments