Seçim günü yaklaşıyor, heyecan dorukta…
Herkesin gönlünde var bir parti millet olarak severiz taraf tutmayı hatta fanatik denilen aşırı tarafçılar da var.
Her partinin görevli kadın kolları ve onlarında yardımcıları var yani oldukça kalabalık ve organize çalışıyorlar.
Herkesin bir amacı ve görevi var.
Kapı kapı rey topluyorlar. Koyu particiler de var demiştim, evet onlar kapı çalınıyor duyuyorum kapı açılıyor, eğer kendi tuttuğu parti ise başlıyor isteklerine yok değil ise kapıyı söküp suratlarına çarpacak kadar öfkeleniyor küfürler, hakaretler de cabası…
Kardeşim, senin kapın çalınmış ister rey ver ister verme zaten bu senin tercihin ama elçiye zeval olmaz demişler, ne suçu var o insanların onlar da işini yapıyor, oradan para kazanıyorlar.
Bir kuralımız var. “ Sevmek zorunda değilsin ama saygı duymak zorundasın.”
Herkes işini yapıyor 14 Mayıs’ta sen de vatandaşlık görevini yapacaksın.
Ne öyle; sokakta, kahvede kavgalar, saldırılar en yakın dostuna dayak atmalar, akrabaların ikiye bölünmesi uzar gider yazsam.
Evet, basite alınacak bir durum değil ülkemiz, refahımız söz konusu ama pekâlâ sevgi saygı çerçevesinde de yapılabilir.
Düşünce özgürlüğü var. Düşüncelerini belirtme özgürlüğü var.
Hakaret etme hakkımız yok! Kargaşa çıkarıp toplumun huzurunu kaçırma hakkımız yok!
Partiler yapacaklarını belirtmişler, bunu değerlendirip karar vermek de halka düşüyor.
Velhasıl bütün bu gürültüye hiç de gerek olduğunu düşünmüyorum.
Ne diyelim iyi olan, hak eden kazansın.
Comentários