Alanya' ya geldim. Büyüdüğüm yere. Evime...

Merhabalar,

Bir türlü gelmeyen kışa,

Kış uykusuna yatamayan ayıya,

Kırılmayan mikroba,

Hastanelerin doluluğuna,

Ve zirveyi kimseye kaptırmayan pahalılığa...

Selam olsun!

Ani bir kararla apar topar havaalanında buldum kendimi. Sabiha Gökçen'e girene kadar uçağı kaçıracağım sandım. Bu ne kalabalık?

Havaalanının içi desen cümbüş gibi.

O kadar yolculuk yaptım bu kadar her milletten insan görmemiştim.

Ama açık ara kuyruk sırası Tel Aviv ve Doha kuyruğu...

Neden bu havaalanının içine girince naftalin yutmuş gibi oluyorum?

Aşırı sıcak?

Başladım milleti dikizlemeye.

Hani her yerde karşımıza çıkar ya bazı çiftler vardır,

sarılırlar, ufaktan öpüşürler ama sanki bu an, burada sarılarak, koklaşarak durmasalar öleceklermiş gibi.

İşte en güzel manzara onlardı ben de onları seçtim izlemeye

Sonra merak ettim yaptığım en saçma şey neydi?

Aklıma gelenlerin arasında açık ara birinci sırada olan, kızım için öksürüğü geçsin diye turpun içini oyup akşamdan bal koyup 2 gün kıçından süzülmesini beklemiştim. İçirdim. Evet. Tabii ki işe yaramadı. Beeenn kiii en ufak şeyi didik didik araştırırım, kafama yatmayan ne varsa peşine düşerim.

Bir konu için 3 tane ayrı kitap okurum.

Ama benim kız öhö öhö diye azcık yamuldu, kim ne derse yaptım.

En saçması buydu. Turpu oymak, içine bal koymak?

Bunu ilk kim uydurdu?

Eyyyyy analık sen nelere kadirsin...

Alanya' ya geldim. Büyüdüğüm yere. Evime.

Denizi içerek yüzmek isterdim. Çünkü bin kez girsem, her gün baksam doyamam. Kana kana içerek yüzsem keşke. Coğrafya kaderdir. Bu muhteşem yerde büyüdüm ben de. Okuldan kaçıp denize gittiğimi bilirim. Hayır yani yarın git ne olacak sanki deniz kaçıyor mu?

Küçük yaşta başladım tabi deniz sporları. Her şey elimizin altında, tanıdık da çok. Muza bin, jet skiye bin, parasailing'e bin.

Bir gün yine jet skiye bineceğiz bir arkadaşımla. 14 yaşında falanız. İlk seferimizde değil ama hep yardımcı olan var. Koluna bir şey takıyorlar, bu gaz, tamam. Bu fren, tamam. Bitti gitti yallah.

Yine bindik arkalı önlü. Şöyle bir karar aldık;

arkamıza hiç bakmadan dümdüz ufuk çizgisine hiç durmadan gideceğiz. Epey gittik sahil görünmüyor. Yanımızdan tekne geçti turistler el sallayınca, akıllı arkadaşım Seher 'de direksiyonu bırakıp onlara el sallamaya kalktı. Her şey saniyeler içinde oldu. Son gaz gidiyorduk ya, son gaz!! Denizde hoplaya hoplaya.

Bir acı.

Boğuluyorum.

Denizin içindeyim kıpırdayamıyorum.

Yüzemiyorum abi.

Zar zor spastik hareketlerle çıktım yüzeye.

Jet skiyle aramda var 3 metre.

Seherciğim gülüyor. Gülüyor!

Uçmuşuz yahu uçmuşşşşş

Nasıl çarptıysam denize fırlarken öyle canım yanıyor.

Neyse çıktık jet skiye.

Çalışmıyor.

Yarım saat bekledik. Tekne de geçmiyor.

Acılarım da geçti. Başladık atlaya zıplaya yüzmeye. Su sıçratmalar eğlenmeler. Kafalarımızda bandana vardı çıkardık sallıyoruz arada bir bağırıyoruz imdat falan...

Motor bot geldi 2 kişi. Bizi aramaya çıkmışlar.

Anlattık böyle böyle uçtuk jet ski bozuldu.

Olmaz, bozulmaz böyle dediler.

O zaman dedik benzin bitti herhâlde.

Kontrol ettiler yarım depo dolu.

Baya baya anlamaya çalıştılar ne oluyor. Bulamıyoruz.

Sonra dedi ki anahtarı verin, bir de ben deneyeyim.

-Hangi anahtarı?

-Jet ski in anahtarı.

-Aaa o kolumdaki anahtar mıydı.??

Abi.

Kimse bize bu anahtar demedi ki.

Anahtarla çalıştığını biz nereden bilelim?

Bindirdiniz bizi, bileklik taktınız. Yallah dedik.

Bir buçuk saat bizi aramışlar.

Buldukları ne? İki tane teenager.

Hala o anki bakışları, gözümün önünden gitmiyor.

Taktım anahtarı, bastım düğmeye.

Kükredi bizim skii.

Çok utanmıştım.

Ve yaptığım en saçma şey kategorisinde 2. sırayı koruyor.

Bazı anılar unutulmaz.

Alanya 'da her denize baktığımda aklıma geliyor bu.

Ama Tuzla' da denize bakarken hiç aklıma gelmiyor.

Tetikleyiciler yok çünkü. Hani jet ski?

Aaaa bugünkü şarkımı söylemedim.

Gülben Ergen - Lay la Lay la Lay

Son ses açalım.

Ohh.

Enerji tavan.

Saçlarımı uçuşturarak, döne döne gidiyorum.

Bye. Bye.